Sayfalar

10 Ocak 2020 Cuma

Justice League Rebirth: Soy Tüketme Makineleri - Cilt 1 Çizgi Roman İncelemesi


Merhaba sevgili okur!


Bugünkü yazımın konusu YKY tarafından yayınlanan Justice League Rebirth serisinin ilk cildi olacak. Rebirth dönemine 5 sayılık mini bir hikaye ile başlangıç yapan Justice League: Sok Tüketme Makineleri birçok çizgi roman sever tarafından olumsuz eleştiriler aldı. Gerekse yeni başlayan bir dönemin getirdiği bilinmezlik, Superman'nin değişimi ve New 52'de yapılan müthiş başlangıcın aynısının bu cilde uygulanamayışı. Yeni gelen Superman ve Justice League'in iletişimi malesef eskisini biraz aratır vaziyette. Aynı zamanda ilk cildin biraz daha ileriye dönük, geliştirilebilir bir hikaye ile başlaması güzel olurdu; şu an yazılmış olan hikaye de tabiki geliştirilebilir ancak bunun belirtilerini göstermiyor malesef.

Yeni döneminde verdiği heyecan ile bir çok çizgi roman severler tarafından kötü eleştirilere maruz kalmıştı bu cilt, ancak genel olarak Rebirth döneminin ilk sayıları pek beğenilmedi Batman ve Justice League bunlara örnek. Bunun sebebi ise büyük ihtimal dönemin yapı taşlarının yeni yeni atılması, Superman gibi bir karakterin geçirdiği değişimi; ancak yeni Superman serisi büyük bir merak ve başarı yakaladı bu da ayrı bir gerçek.

Buradan Sonrası Spoiler ve Kişisel Görüş İçermektedir!


Çizgi romanımız ilk fasikülde tanıtım niteliğinde küçük bir macera ile başlıyor, asıl hikayemiz ise ilk bölümde kendilerine "Soydaşlar" diyen yaratıkların ortaya çıkması ile başlıyor. Bu canlıların ortaya çıkması ile ise Dünya'nın dört bir yanında Depremler olmaya başlıyor yeni yer şekillerinde büyük değişimler meydana geliyor. Bunlardan etkilenenlerden biri de Atlantis oluyor, bu sebepten Aquaman'i suyun altında kendi evini kurtarmaya çalışırken görüyoruz daha çok.  Aynı zamanda şunu da görüyoruz ki bu Soydaşlar insanların zihinlerini ele geçirme yeteneğine sahipler hatta bazıları ise kahramanlarımızın güçlerini sönümleyip ele geçirebiliyor. Zihnini ele geçirdikleri insanları kullanarak fiziksel forma geçen Soydaşlar ise Dünya'yı yok etmek üzere planlarını harekete geçiriyorlar.

Aynı zamanda bu Soydaş denen yaratıklar Dünya'nın içerisine çok eksilerde koydukları makineler ile Dünya'yı yok etmeye çalışıyor yada farklı bir amacın peşindeler açıkçası en son anlarda bile hala amaçlarını tam olarak anlayamıyoruz, ancak ilerleyen sayılarda karşımıza çıkarlar ise hikaye yerine oturacaktır. Superman ise Dünya'nın merkezine yolculuk edip bu makineleri imha ediyor. Hatta bir tanesini bir yanardağın tepesinden çıkarıyor ve Soydaşları bu makine ile yok edip insanları eski haline getiriyorlar. 

Bazı sayfalarda Soydaşların toplanıp bazı temel güçleri hakkında konuştuklarını görüyoruz sırası ile; Renk tayfı, Yıldızların Güçleri, Sihir ve Hız ve Devinim den bahsediyorlar. Bu da kahramanlarımızın güçlerinin bazılarını nasıl aldıklarını yada baskıladıklarını açıklıyor.

Bütün bunlar dahilinde Justice League çizgi romanı başlangıç için orta seviyeli bir hikayeye sahip ileride devam ettirilip konu genişletilir ise daha heyecanlı bir maceraya dönüşebilir. Ancak dediğim gibi ilk sayı için biraz kötü olmuş, özellikle New 52 Justice League ilk cilt ile karşılaştırıldığı zaman çok alt düzeylerde kalıyor. Ancak şans verilmesi, okunması gereken bir cilt. Umarım ikinci ciltte hikaye kendine özgü bir derinlik ve detay içermeye başlar.

Umarım yazı ve fikirlerim hoşunuza gitmiştir. Kendi fikirlerinizi yorum kısmında belirtmeyi unutmayın. Instagram üzerinden yaptığımız anketlerde sizlerde oy verip bir sonraki yazımızın konusu belirlemek isterseniz bizi @cizgi_romanalemi adresinden takip edebilirsiniz.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, esenlikler. 
Devamını Oku »

6 Ocak 2020 Pazartesi

Titans Rebirth: Wally West'in Dönüşü - Cilt 1 Çizgi Roman İncelemesi


Merhaba sevgili okur!

Bugünkü yazımda Arkabahçe tarafından yayınlanan Titans Rebirth serisinin ilk cildi olacak. Bildiğiniz üzere yenilenen DC evreninde yaşananlardan en çok etkilenenlerden biri de Wally West oldu. Ben çocukken Justice League Unlimited ve türevi çizgi filmleri ile büyüdüğüm için kendisi tanıştığım ilk Flash'dı; bu yüzden kendisi ilk göz ağrım, favori Flash'ımdır. Orada ki muzip karakteri, güçlerini kullanım şekilleri ve takım arkadaşları ile olan yakın dostluğu bana her zaman çok hoş gelmiştir, Wally West övmeyi bitiriyorum ve çizgi romana geçiyorum.

Wally West karakteri, Rebirth döneminden en çok etkilenen karakterlerden birisi olarak Superman'den sonraya koyabiliriz. Kendisinin en son speedforce içinde kaybolmuş ve insanlık tarafından unutulmuş halde olduğunu biliyoruz, ne dostları ne de karısı Linda Park onun varlığını hatırlamamaktadır. Bu arada şunu da söylemek gerekir ki bu cildi veya herhangi bir Rebirth cildini Rebirth Dönemine Geçiş dediğimiz ciltleri okumadan okumayın, yoksa hikayelerde anlam kaymaları yaşarsınız. Bu ciltler kısaca; DC Rebirth Özel Edisyon, Superman: Lois & Clark, Superman'in Son Günleri ve Titan Avı olarak sıralayabiliriz. Bu ciltlerde Rebirth'in temelleri atılırken Wally West'in ve diğer etkilenen karakterlerin başına gelenlerde kısaca özetlenmiş oluyor. Wally'nin günümüz dünyasına dönüşü ise Özel Edisyon cildinde ve bu Titans cildinde anlatılıyor.

Buradan Sonrası Spoiler ve Kişisel Görüş İçermektedir!


Çizgi romanın başlangıcının Titan Avı çizgi romanından sonra kaldığı yerden devam etmesi bence çok güzel olmuş, hikayenin hiç kesilmeden her şeyi en baştan güzel güzel anlatması Justice League çizgi romanlarında şuan görmeyi umduğum ama hiç göremediğim bir özellik. Rebirth dönemine girişi iyi yapan birkaç çizgi romandan biri olarak Titans çizgi romanını örnek verebiliriz. Akıcı bir hikayeye sahip, ilk 6 sayı içerisinde tutarlılık sağlanmış ve mini bir başlangıç hikayesi kurulup bitirilmiş, aynı zamanda bu hikaye kurgulanırken eski süper kötüler kullanılmış yani sırf yeni bir hikaye kullanılacak denilip rastgele yeni karakterler yaratılmamış. Batman Rebirth de bunun kötü etkilerini görmüştük, insanlar tarafından kötü yorumlara maruz kalmıştı. Ancak Titans bunu yapmayarak en klasik dönemi girişini yapmış. Ortalama bir çizgi roman olarak da döneme başlangıcını gerçekleştirmiş. 

Hikaye boyunca ana temamız Wally'nin arkadaşlarına ve Linda Park'a kendini hatırlatması ve bu kendisini zamandan silme olayını gerçekleştiren Abra Kadabra'nın peşine düşmesi oluyor. Bütün çizgi roman boyunca kahramanlarımız çekişmeli bir savaş içerisindeler ve sonunda düşmanlarını alt ediyorlar. Genel olarak bu kısımları biraz bayık buldum; tekrar kahramanımızın limitlerini zorlaması ile bir şeyler başarıyor oluşu her şeyin birden aşırı iyiye gitmesi vs. bunlar kitapta ki en eski numaradır, bundan dolayı bu kısımları biraz basit buldum.

En çok hoşuma giden şey ise ikinci ve ileriki ciltler için verilen sonda ki tüyo oldu; Deathstroke. İşte Titans gibi bir ekibe düşman olarak yaraşır biri. Şimdi ise ilerleyen ciltlerde yapılması gereken tek şey uzun soluklu güzel bir hikaye oluşturmak, ellerinde Deathstroke gibi bir karakter varken beklentimin çok düşük olduğunu söylemem yalan olur. Umarım ilerleyen ciltlerde bizi yüzüstü bırakmayan güzel bir seri olur.

Bütün bunlar dahilinde Titans diğer rebirth ilk sayılarına nazaran daha ortalama ve kimilerine göre iyi bir başlangıç yapmış. Stabil, başı sonu olan ve üstüne geliştirilebilecek bir hikaye zemini kurmuş. İkinci ciltte ise hikayenin derinleşip dönemi kapsayacak güzel bir maceraya dönüşmesini umuyorum.

Umarım yazı ve fikirlerim hoşunuza gitmiştir. Kendi fikirlerinizi yorum kısmında belirtmeyi unutmayın. Instagram üzerinden yaptığımız anketlerde sizlerde oy verip bir sonraki yazımızın konusu belirlemek isterseniz bizi @cizgi_romanalemi adresinden takip edebilirsiniz.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, esenlikler. 

Devamını Oku »

1 Ocak 2020 Çarşamba

Batman Rebirth: Ben, Gotham - Cilt 1 Çizgi Roman İncelemesi



Merhaba sevgili okur!

Bugünkü yazımın konusu Rebirth döneminde basılan ilk Batman cildi olacak. Tom King tarafından yazılan, David Finch tarafından çizilen çizgi roman Batman'nin Rebirth hikayesindeki ilk cildi olarak yer alıyor. Tom King bildiğiniz üzere bu zamanlarda çok muallakta olan bir yazar hikayelerinin bazıları çok beğenilirken bazıları ise hiç beğenilmedi. Ben şahsen kendisini ürettiği kötü eserlerden ziyade güzelleri ile hatırlayanlardanım; Heroes in Crisis, Vision, Robin War ve Mister Miracle gibi. Ben bu çizgi romanları zevkle okudum ancak bütün Tom King külliyatını okumadığım için kendisi hakkında geniş bir perspektife sahip değilim. O sebepten bu çizgi romanı sadece içeriği ile değerlendireceğim. 

Batman'in çizimi konusuna gelirsek bence New 52 döneminden daha güzel olmuş tabii tasarım ve göze hoş görünmesinin yanı sıra bana Modern Age Batman'i daha çok anımsattı ben bu sebepten daha güzel buldum. Bununla beraber Bruce Wayne çizimleri de tutarlı ve güzel olmuş; yeni gerekse Batman, gerekse Bruce Wayne tasarımında gidilen değişiklikler bence can sıkıcı durumda değil, aksine daha farklı bir açıdan Modern Age ve New 52 karışımı olmuş gibi. 

Buradan Sonrası Spoiler ve Kişisel Görüş İçermektedir!


Hikayenin en çok eleştirilen kısımları Batman'i Rebirth dönemi başlangıcında eski kötüleri ile görememek olmuştu, forumlarda ki insanların genel olarak bunu sebep gösterdiklerini gördüm daha doğrusu. Yeni karakterlerin daha ilk ciltten hikayeye katılmış olması, Batman'i eski Gotham sokaklarında kötüleri kovalarken görmek, klasik bir hikaye ile başlangıç yapmak belki daha iyi olabilirdi. Ama ben burda yapılan başlangıcı kötü bulmuyorum, Tom King bir seçim yapmış ve seçimi bence gayet yerinde olmuş. Aksiyon ve beklenmeyen bir hikaye akışı ile gidiyor çizgi roman. Ama ilk 6 sayı için hafif bir hikaye oluşturulduğu doğru. Bununda olumlu yönü hikayenin gelişmesi ve oluşması için zaman tanıması olmuş. İleride diğer ciltlerde Rebirth serisinin güzel hikayelere bağlanması ilk cildin sönüklüğünü indirgeyecektir.

Bunun dışında çizilen Batman ve Alfred ilişkisi hoşuma gitti, bir çok ara sayıda veya hikayede Alfred ve Batman arasındaki duygusal bağı görmüştük. Burda, ilk sayı olmasından dolayı, biraz çabuk duygular havuzuna atlıyoruz. Bu durum benimde hoşuma gitmedi ama ilk okuduğum an güzel bir sahne olduğunu düşünmüştüm. Ancak tekrar okuduğum ve incelemeye başladığım zaman aslında ilk sayı için ne kadar gereksiz bir durum oluşturulduğunu fark ettim, ama belki yerinde bulanlarınız da olmuştur. 

Bütün bunlar dahilinde, çoğunluğun aksine ben Tom King'in ilerleyen sayılarda Batman'e hak edeceği bir hikaye vereceğini umuyorum. Ancak şu kesin ki Tom King iyi bir yazar ancak iyi bir Batman yazarı değil. İlerleyen sayılarda bakalım hikaye ne tür şekillere girecek ve bizi nerelere götürecek. Ama şuanlık seriden umudunuzu kesmeyin okuyup beğenmediyseniz bile bir sonraki cilde bir şans verin derim. 

Umarım yazı ve fikirlerim hoşunuza gitmiştir. Kendi fikirlerinizi yorum kısmında belirtmeyi unutmayın. Instagram üzerinden yaptığımız anketlerde sizlerde oy verip bir sonraki yazımızın konusu belirlemek isterseniz bizi @cizgi_romanalemi adresinden takip edebilirsiniz.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, esenlikler. 

Devamını Oku »

En Son Yayınlananlar

DC Comics - DC One Million Çizgi Roman Okuma Sırası - Part 3

Merhaba sevgili okur! Bugünkü yazımın konusu DC One Million çizgi romanının okuma sırasının son partı olacak. Daha önceden ilk iki ...

En Çok Okunan Yazılar