Sayfalar

30 Mart 2020 Pazartesi

DC Comics - Crisis on Infinite Earths (1985) Çizgi Roman İncelemesi



Merhaba sevgili okur!


Bugünkü yazımın konusu DC Comics tarihini baştan yazan ve DC Comics için dönüm noktası olan Crisis on Infinite Earths adlı çizgi roman olacak. Nasıl Infinity yani sonsuzluk kavramı Marvel evreninin en çok kullandığı event ise Crisis yani kriz kavramı da DC için o kadar önemli ve bu event için bunun mihenk taşı diyebiliriz. 1985 yıllarında yayınlanan bu çizgi romandan sonra bile, ileri tarihlerde DC Comics Crisis kelimesini içeren bir çok event düzenledi; Identity Crisis, Infinite Crisis, Heroes in Crisis ve daha niceleri. Ancak bu yazımda diğer eventler hakkında konuşmaktansa sizlere bütün bu krizleri başlatan asıl hikayeye değinmek ve daha sonra bu çizgi romanı incelemek istiyorum. Hikayenin küçük bir özeti ile başlayalım, küçük ama uzun bir özet ile.

Buradan Sonrası Spoiler ve Kişisel Görüş İçermektedir!


Küçük bir hatırlatma ile başlamak gerekirse; bütün herşey Anti-Evrenin ve Multiverse dediğimiz çoklu evrenin doğumu ile başlıyor. Oa adlı gezegende yaşayan bir bilim insanı olan Krona'nın evrenin sırlarını daha da öğrenmek için duyduğu heves ve hırs onun sonuna, daha doğrusu bütün bildiğimiz evrenin sonuna dönüşüyor. Yaptığı deneyler sonucu Oalı Krona Multiverse'in ve Anti-Evrenin doğumuna yol açıyor. Bunun sonucu olarak da kendisi sürgün ediliyor. Evren oluşan bu enerji salımını dengelemek için Oa'nın uydusunda The Monitor'ü yaratıyor ve aynı şekilde onun karşıt varlığı olan Anti Monitor'da kendi Anti-Evreninde doğmuş oluyor. Aralarındaki güç dengesi yüzünden sonsuz bir savaş içerisinde ve uyku halinde olan bu iki varlık savaşlarına yeni bir ismin yanlışlıkla katılması ile derin uykularından uyandırılır. Kendi gezegeninin en aydın bilim insanlarından biri olan Pariah, Krona gibi evrenin derinliklerini keşfederken Anti-Evrenin ve Multiverse'in varlığını keşfeder. Ancak keşfinin sonucu olarak gezegeni Anti-Evren içerisinde yitip gider, Monitor ve Anti Monitor arasındaki güç dengesini bozarak bu antik, kozmik varlıkları derin uykularından uyandırır.

The Anti Monitor


Monitor ve Anti Monitor'ün yaradılış sürecini bu şekilde özetleyebiliriz. Daha sonra ise Anti-monitor ve Monitor arasındaki bu amansız savaş büyüyüp bütün evrene yayılmaya başlıyor. İlk yok olan dünyalardan olan Earth-3 bir çoğunuzun bildiği üzere Crime Syndicate denen, Justice League'in kötü hali tarafından yönetiliyor. Ancak bu gezegen yok olmadan bir kişi kaçmayı daha doğrusu başka bir evrene, gerçekliğe gönderilmeyi başarıyor; Alexander Luthor. Yani Lex ve Lois Luthor'un oğlu. Bu karakterimiz de hikayede Anti-Evren ve bildiğimiz evren bağlantısından dolayı önemli diyebiliriz. İlerleyen sahnelerde öne çıkacağı kesin olan bu çocuk Monitor ve yardımcısı Harbinger tarafından kurtarılıp yetiştiriliyor. 

Harbinger ve Alexander Luthor Kahramanlarımızı Anti Monitor Hakkında Uyarıyor


Bütün bu olanlardan sonra, yok olan onca evrenden sonra geriye sadece sayılı evrenler kalıyor, Earth-1, Earth-2, Earth-4, Earth-5, Earth-X ve Darkseid'in evi olan Apokalips. Bu evrenleri kurtarmak için Harbinger güçlerini, Monitor ise hayatını feda ediyor, ve kahramanlarımıza yol göstermek Pariah ve Alex Luthor'a kalıyor ki kendileri bu olayların başından beri olan biteni bilmelerine rağmen Monitor kadar güçlü değiller. Bundan dolayı bütün kahramanlarımız toplanıp hep birlikte Anti Monitor'un evrenine yani Anti-Evrene geçiyorlar. Alex Luthor'un Anti-Evren ile olan bağlantısı ve Pariah'ın Anti Monitor'un kötülüklerini hissetmesi sayesinde savaşı Anti Monitor'un kendisine taşıyorlar. Her ne kadar Anti Monitor'un gücüne denk olmasada kahramanlarımızdan Supergirl kendisini feda ederek kuzeni Superman'i kurtarıyor ancak Anti Monitor kaçarak maalesef Supergirl'ün bu fedakarlığını yarım bırakıyor. Anti Monitor ise gücünü yeniden kazanabilmek üzere Anti-Evren içerisindeki gemisinde, saflarına zorla kattığı Psycho Pirate ve esir tuttuğu Flash (Barry Allen) yanında kötü planlarını yeniden düşünmeye başlıyor. 

Anti Monitor, anti madde topu adını verdiği silahının inşası için Anti-Evrenin merkezindeki gezegenine geri çekilirken, Flash tutsak edildiği yerden kaçar ve Psycho Pirate'i de ikna ederek askerlerini Anti Monitor'e karşı kullanır. Daha sonra Flash yarattığı dikkat dağınıklığından yararlanarak anti madde topunun içerisine girip enerji kaynağını bulur. Konsantre anti maddeden yapılan enerji kaynağının etrafında koşmaya başlar ve zamanla yok olurken kendisi ile birlikte anti madde topunu da yok eder. Buna sinirlenen Anti Monitor kendi evreninde ki gezegenleri yok etmeye ve onlardan güç yani anti madde çekmeye başlar. Anti-Evrende ve pozitif evrende yaşanan güç dengesizliği ile Spectre uyanır. 

Daha sonra görürüz ki bütün bunlar olurken Braniac ve Lex Luthor (Earth-1) güçlerini birleştirerek Braniac'ın gemisine bütün süper kötüleri toplamış ve bu krizi kendi aleyhine çevirmek için bir yol aramaktadırlar. Birleşmiş Milletler Dünya'nın başına gelen bu olayı tartışırken Braniac bir anda toplantı salonunda belirir ve bütün Dünya ona biat etmezse süper kötüler ile ele geçirdikleri Earth-4, Earth-5 ve Earth -X'i yok edeceğini söyler. Bunun üzerine bütün dünyalarda tekrardan kahramanlarımız ve süper kötülerin arasında bir savaş çıkar. Taki Spectre ortaya çıkıp bu anlamsız savaşı hemen bitirmelerini söyleyene dek.

Bu olay sonrası kahramanlarımız ve süper kötüler Spectre'nin planı etrafında toplanırlar. Amaçları birlikte zamanın başlangıcına yani Dawn of the Creation'a gidip Anti Monitor'ü bulmak ve işini bitirmektir. Ancak onlar vardığı zaman Anti Monitor kendi evrenine ait bütün gücü kendinde toplamış ve devasa boyutlara ulaşmıştır. Kahramanlarımız amansız savaşlarını sürdürürken, Lex Luthor'un önderliğinde süper kötüler ise Oa gezegeninde Kronayı bulmak için müzadele verirler, bu sayede bütün anti evrenin oluşmasını engellemeyi amaçlamaktadırlar. Kahramanlarımız amansız savaşlarını kaybetmek üzereyken ve Anti-monitor anti evren gerçekliğinden geçip elini pozitif madde evrenine uzatırken Spectre onun elini yakalar ve ona meydan okur. Spectre pozitif evrenin büyücülerinden güç çekerken Anti Monitor ile savaşır ve gerçeklik bir kez daha parçalara ayrılır.

Spectre'nin Anti Monitor'e Meydan Okuması


Daha sonra kahramanlarımız derin bir uykudan uyanırcasına bilmedikleri yeni bir gerçeklikte uyanırlar. Artık bütün dünyalar tek ve bir olmuştur. Bazı kahramanlar hayatta kalırken bazıları diğer dünyalar ile varlıktan silinmiş, bir çoğunun geçmişi ve sevdikleri de onlarla birlikte zamanın ve evrenin içinde yitip gitmiştir. Yeni oluşan bu dünyanın kaderi ise hala güvence altına alınamamıştır. Bu yeni dünya bir kez daha Anti-Evren içerisine çekilir ve final kriz başlamış olur.

Yeni evrenin oluşması ile tekrar güçlerini kazanan Harbinger bütün kahramanlarımızı tekrar aynı safta toplar ve savaş için yola çıkarlar. Bu sırada Braniac savaşı atlatmak için daldığı derin uykusundan uyanır ve müttefiki olduğunu düşündüğü Darkseid'ın yanına gider. Bu sırada diğer kahramanlarımız Anti Monitor'e karşı amansız bir savaş verir, Alexander Luthor güçlerini kullanarak anti maddeyi Anti Monitor'den emmeye başlar, Dr.Light yakındaki bir yıldızın gücünü kendinde toplayıp Anti Monitor'e güçlü bir darbe indirir. Negative Woman Anti Monitor'ü kısa süreliğine kör eder ve gardını düşürür. Earth-2'nin daha yaşlı Superman'i Earth-1'in Superman'nini ve Lady Quark'ı savaştan zarr görmemeleri için uzaklaştırı ve kendisi Anti Monitor ile 1'e 1 kapışmaya başlar, güç dengelerini değiştiren ise Darkseid olur. Alexander Luthor'u kullanarak kendi boyutundan anti madde boyutuna Omega Beam gönderir ve Superman'e yardım eder. Güç dengesi bozulan Alexander Luthror'un geçit görevi gören bedeni ise küçülmeye başlar. Superman (E-2) ve Superboy Prime, Superman (E-1) ve Lady Quark'ı son anda geçitten geçirirler ve kendileri yok olmak üzere olan Anti Monitor ve Anti-Evrenle yalnız kalırlar. Tam umutlar tükenirken ve birbirlerine veda ederlerken, son kez gücünü toplayan Alexander Luthor geçidi açar ve onları dünyaya yani pozitif madde evrenine geri çeker.

Earth-2 Superman'nin Anti Monitor'ü Yok Etme Anı


Yeni oluşan bu evrende kahramanlarımız hayatlarını tekrar düzene koyma ve yeni hayatlarına başlamak üzere hikayemiz son bulur. Şimdi küçük ama kısa olmayan özetimiz bittiğine göre, çizgi romanı eleştirmeye geçelim.

İlk olarak şu inkar edilemez, hikaye normalden çok daha uzun uzadı yazılmış bir event. 12 fasikülden oluşan bir çizgi roman ve bu hikayeden daha ayrıntılı daha güzel hikayelerin daha kısa şekilde anlatıldığını gördük; Kingdom Come, Fears Itself gibi. Ancak bu çizgi romanın zaten vurucu kısmı kendi türünün ilklerinden olması. Bir devri kapatıp yeni bir devre bizleri taşıması ve DC'nin Crisis ile olan bağlarını kurması. Evren yaratmak her zaman bilinse bile bu evrenleri yok etmek, kozmik savaşlar kurgulamak ve çoklu crossoverlar yapmak açısından bu çizgi roman konunun atası diyebiliriz.

Bunun dışında dönemine ait taşıdığı özellikler ise hikaye anlatımı ve görsellik dahil olmak üzere her şeyiyle ortada. Eski tip çizim teknikleri ve renklendirmeler, karakterler arası olayları anlatan ikili hatta bazen üçlü konuşmalar ve duygu alışverişleri. Tam olarak döneminin hikaye anlatıcılığını taşıyan bir çizgi roman.

Çizgi romanın antika havası dışında kötü yönü ise hikayenin çok uzatılmış olması. Hikayede aslında gereksiz verilen bir çok ayrıntı ve tekrar söz konusu. Tabiki bu ayrıntılar ileride değerlendirilebilir ancak günümüzde çizgi romanlarda bu ayrıntılar farklı şekillerde değerlendiriliyor. Mesela çizgi romanın sonunda veya başka bir cildin başlangıcında, ancak bu çizgi romanda ilk 3 fasikül boyunca sürekli bizi gölgelerde izleyen Anti Monitor'ü görüyoruz. Adamın zaten kapakta resmi var, göstermemek vs. çok saçma zaten. Ama yinede gizem katma ve yeni çıkacak olan bu Villain'nın tanıtımını sevdim, görünüm olarak da bence new 52 versiyonundan daha iyi, çizimi daha kötü ama tasarım daha iyi geldi.

Bütün bunlar dahilinde Crisis on Infinite Earths çizgi romanı kendi zamanının en iyi eventlerinden biri. Ve çizgi romanlara, DC evrenine ve DC evreninin origin hikayelerine ilgi duyanlar tarafından okunması gerekli bir çizgi roman. Türkçe çevirisi olmasa bile internetten okunabilir bir çizgi roman. 

Umarım yazı ve fikirlerim hoşunuza gitmiştir. Kendi fikirlerinizi yorum kısmında belirtmeyi unutmayın. Instagram üzerinden yaptığımız anketlerde sizlerde oy verip bir sonraki yazımızın konusu belirlemek isterseniz bizi @cizgi_romanalemi adresinden takip edebilirsiniz.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, esenlikler. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Son Yayınlananlar

DC Comics - DC One Million Çizgi Roman Okuma Sırası - Part 3

Merhaba sevgili okur! Bugünkü yazımın konusu DC One Million çizgi romanının okuma sırasının son partı olacak. Daha önceden ilk iki ...

En Çok Okunan Yazılar