Merhaba sevgili okur!
Bugünkü yazımın konusu Arkabahçe Çizgi Roman tarafından yayınlanmış olan Marvels adlı çizgi romandan bahsedeceğim. Kurt Busiek tarafından yazılan ve Alex Ross tarafından resmedilmiş, çizimleri ve alışılmışın dışındaki hikayesi ile dikkatleri üstüne çeken müthiş bir çizgi roman. Alex Ross'un çizimlerinin ne kadar güzel ve gerçekçi olduğunu, her sayfayı bir tablo edası ile donattığını çok iyi biliyoruz. Bunun yanına Kurt Busiek tarafından yazılmış ilgi çekici ve alışılmadık bir hikayede eklenince Marvels çizgi romanı tadından yenmez bir hale geliyor.
Çizgi roman edebiyatının da ötesinde bir anlayış ve anlatım ile gerçekten çok özel bir hikaye anlatılmış bu çizgi romanda; bizlerin hikayeleri. Yani bu kahramanlar dünyasında yaşayan normal, sıradan kalıbı ile sınırlandırılmış insanların hayatları. Hikayemizi bir haber fotoğrafçısı olan Phil Sheldon'nın gözünden görüyoruz. Kahramanların ortaya çıkışlarını ve halk tarafından kabul edilişlerini, hayatın yani gerçekliğin değişmez bir parçası oluşlarına tanıklık ediyoruz. Bizi her kurtardıklarında onlardan aslında ne kadar korktuğumuzu ve onlar olmadan da çaresiz durumda olduğumuzu kabulleniyoruz. Daha da önemlisi Phil Sheldon'nın deyişiyle "Hayatta asıl rolden nasıl seyirci durumuna geldiğimizi fark ediyoruz." yani bu macerayı yaşayanlar değil artık bunu gözlemleyen ve seyirci kalan taraf olmak durumunda kalıyoruz.
Ancak bu hikayede asıl anlatılanların bundan da ötede olduğunu anlamak hem Phil'in hem de bizim biraz zamanımızı alıyor. Yaşanan bunca şeyin yanında kahramanlara minnet edenler kadar onları yuhlayan ve kötülen gerçekler ile karşılaşıyoruz. Olan kötü şeyler için onları suçluyor, hatta bu tehlikeleri onların yaratıyor olabildiğinden şüphe ediyoruz. Ancak ana karakterimiz Phil şunu çok iyi biliyor ki böyle düşünen herkes yanılıyor; onların aslında masum hayatları korumak için savaştıklarını ve bunu yaparken kimsenin ne düşündüğünü önemsemeden sadece toplumun menfaatlerini düşünerek hareket eden kahramanlar yani Mucizeler olduklarını anlıyor. Yayınladığı fotoğraf kitabının adınıda bu sebepten Marvels koymayı ihmal etmiyor.
Marvels çizgi romanı gerçek hayat ile yaratılmış olan bu çizgi Marvel evreni arasında kurduğu gerçekçi ve akıcı hikayesi ile başarılı bir edebi eser, hemde her yönü ile. Çizimleri ile bizi kendi dünyasında seyahate çıkaran, hikaye anlatımı ile bize kendi dünyasında yer açan bir eser. Bu çizgi roman hakkında Stan Lee ön yazısında şu şekilde bahsediyor " Marvels çizgi roman başlığından çok daha ötesi. Aslında, kendisinden çizgi roman diye bahsetmek, İkinci Dünya Savaşı'na rahatsızlık verici bir arbede demeye benzer. Sanatsal açıdan, yazınsal açıdan ve format açısından Marvels, bizi çizgi edebiyatının evriminde yeni bir basamağa taşıyan dev bir adım."
Bütün bunlar dahilinde ben de üstat Stan Lee'ye katılmak ile birlikte Marvels Mucizeler çizgi romanını beğeniyor ve her çizgi roman okurunun okuması gerektiğini düşünüyorum. Aynı DC Comics tarafından yayınlanmış olan Kingdom Come çizgi romanı gibi bu eserde insan, gerçeklik ve süper kahraman algıları arasında güzel bir köprü görevi görüyor.
Umarım yazı ve fikirlerim hoşunuza gitmiştir. Kendi fikirlerinizi yorum kısmında belirtmeyi unutmayın. Instagram üzerinden yaptığımız anketlerde sizlerde oy verip bir sonraki yazımızın konusu belirlemek isterseniz bizi @cizgi_romanalemi adresinden takip edebilirsiniz.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, esenlikler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder